Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bugün çok anlamlı bir buluşmaya tanıklık ediyoruz, ediyorsunuz. Antalya tarihine geçecek sanat olaylarından birisine imza atıyor ve 2006 yılında Sabancı müzedeki sergiden sonra Türkiye’nin ikinci Rodin sergisini açıyoruz.
Rodin heykelleri Girne’den aylar süren bir çalışmayla, başta Sayın Erbil Arkın olmak üzere çok sayıda kişinin ve kuruluşun özel destek ve gayretleriyle geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yardımına rağmen 4-5 ay boyunca bu sergi için olağanüstü bir çaba harcadık. Gümrük işlemleri, sigorta gibi her aşama için uğraştık ve sonunda Rodin Antalya’ya geldi.
Sergi sayesinde Rodin koleksiyoneri ve Serbest Bölgedeki yatırımı nedeniyle bizim de üyemiz olan örnek iş insanı Sayın Erbil Arkın’la tanışmış olduk. Kendisine gerek bu sergi gerekse Kıbrıs’taki başarıları ve katkıları için teşekkürlerimi sunuyorum. Sayın Arkın’ı Rodin koleksiyonu ve Arkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi gibi projeleri için tebrik ediyorum.
Bu vesileyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanları ve yöneticileri de aramızdalar. ARUCAD’ın sayın rektörü ve temsilcileri de buradalar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatanımızın, kalbimizin bir parçasıdır. Sevgili dostlarımıza tekrar hoşgeldiniz diyor, destekleri için teşekkür ediyorum. Bu vesileyle bütün Kıbrıs halkına sevgilerimi ve selamlarımı iletiyorum.
Bu sergi Kuzey Kıbrıs ile gönül bağımızı güçlendiren bir yeni halka olmuştur. Bu sergiyi sevenler, Arkın koleksiyonundaki diğer eserleri görmek için Girne’ye gideceklerdir.
Oda olarak bir dönem Kuzey Kıbrıs’a desteğimizi göstermek üzere ziyaretler yaptık, çalışma toplantıları düzenledik. Gelecek yıl Kuzey Kıbrıs’la temaslarımız yoğunlaşacaktır. Kıbrıs barış Harekatının 50. Yılı vesilesiyle mutlaka Kuzey Kıbrıs’ta ortak etkinlikler yapılacaktır.
Son 7 yılda Antalya Kültür Sanat’ta çok sergi açılışı yaptık, Picasso, Andy Warhol sergileri açtık. Fikret Mualla, Selim Turan, Abidin Dino, Avni Arbaş, Osman Hamdi bey gibi ünlü ressamlarımızın eserlerini sergiledik. Geçen yıl Mural Antalya ile bir başka sanat olayı gerçekleştirdik.
Roden sergisi, Odamızın 140. Yılına yakışan, Antalya’ya yakışan, çok güzel bir sergi oldu. Roden’i sanata biraz meraklı olan herkes tanır. Mikelanjelo, Bernini, gibi dünyanın en büyük heykeltıraşlardan birisi sayıldığını biliyorsunuz. Türkiye’de Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bahçesindeki Düşünen Adam heykeli çok bilinir. Ülkemizde Düşünen Adam heykelinin akıl hastanesinin sembolü olması ilginç bir durumdur. Aslında o heykelin hikayesi de ilginçtir. 1951 yılında Düşünen Adam heykelinin kopyasını yaptıran hastane başhekimine heykelin ne anlattığını sormuşlar. Rivayete göre başhekim, “Hastane dışındakilerinin durumu içeridekilerden daha kötü, bu heykel onların durumu ne olacak diye düşünüyor” diye espri yapmış. Maalesef düşünen adam Türkiye’ye çare bulamadı, ama yine de o heykel ülkemize düşünmenin önemli olduğunu, sinir hastalıklarına ön yargılı bakılmaması gerektiğini anlattı.
İşte Türkiye’ye, Bakırköy’e 70 yıl önce gelen Rodin’in, Havva, Öpücük, Sonsuz Bahar gibi önemli eserleri bugün sergimizde yer alıyor.
Rodin ve heykel üzerine fazla konuşma durumunda değilim. Erbil beyin Rodin heykelleriyle 16 yaşında tanışmış ve tutkuyla bağlanmış olduğunu öğrendim. Sergimizin ismi de “Tutkunun Heykeltraşı Rodin”. Rodin heykelinde beden ve hareket aslında insan ruhunu ve duygusunu anlatıyor. Erbil bey bunu gençken anlamış, Zannederim ki Rodin tutkusu Erbil beyin hayatına yön vermiş, vizyonunu büyütmüştür.
Bizim sanat ile ilgili çabamızın bir amacı Antalya halkında, gençlerde, çalışanlarda ve üyelerimizde bu tutkuya vesile olmaktır. Her zaman söylüyorum, bir Andy Warhol resmini, bir Rodin heykelini anlayan kişi işinde ve hayatında daha başarılı olacaktır. Çünkü sanat, mimar, mühendis, tornacı, kuaför, mutfak şefi gibi her mesleğe ilham verir. Bu nedenle gençlerimizin, halkımızın bu sergiyi görmeleri için basınımızın desteğini rica ediyorum.
Sergimizin Antalya turizmine de katkı sağlamasını umuyorum. Rodin dünyanın en tanınmış heykeltraş veya yontucularından birisidir. Antalya’daki yabancı ziyaretçilerimiz de bu sergiye ilgi duyacaktır. Bu konuda da hem basınımızın hem turizm sektörümüzün desteğini rica ediyorum. Acentalarımız, rehber arkadaşlarımız sergiyi kent tur içine alırsa kent merkezine ilginin artacağına inanıyorum. Sergiyi sosyal medya kanalıyla yurtdışında da duyuracağız.
Yarın 19 Mayıs. Türkiye’nin bağımsızlık meşalesini 103 yıl önce yakan Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyorum. Büyük önder sadece milli mücadelenin değil, aynı zamanda ülkemizde sanatın gelişmesinin de yolunu açmıştır. “Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur” diyen büyük önder heykel sanatı üzerinde aydınlatıcı sözler söylemiştir.
Bu güzel serginin 19 Mayıs ile çakışmasından da mutluluk duyuyorum. Sergiyi Odamızın 140. Yılına ithaf etsek de 19 Mayıs vesilesiyle gençliğimize armağan ediyoruz. Sergi bilet tarifemiz zaten semboliktir, buna rağmen 19 Mayıs’ta da ücretsiz açıyoruz.