Gündem

BDDK tarafından 3 Ağustos 2022 tarihinde yayınlanan il kredi ve mevduat verilerinin, Antalya’nın başta turizm ve tarım sektörü olmak üzere il olarak Türkiye ortalamasının üzerinde bir kredi ödeme performansı gösterdiğini görüyoruz.

Antalya’nın mevduat hacminde yıllık %84, Ocak-Haziran döneminde %35 oranıyla Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde bir artış gerçekleştirdiğini ve mevduat hacminin en fazla arttığı iller arasında yer aldı. Mevduat artışında döviz mevduatları öne çıkmış, Antalya Hakkari’den sonra döviz mevduatını en çok artıran ikinci il olmuştur.

NAKDİ KREDİ ARTIŞI TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE

Antalya’da nakdi kredi artışının yıllık %53 oranıyla %47 düzeyindeki Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde bu artış %20 oranıyla %26 düzeyindeki iller ortalamasının gerisinde kalmıştır. Bu durum yılın ilk yarısında turizm ve tarım kredilerindeki artışın sınırlı kalmasından kaynaklanmıştır. Ocak-Haziran döneminde kredi artış oranı, taşıt kredisinde %79, kredi kartlarında %36 olurken, konut kredisinde %15, inşaat sektöründe %20, metal ve maden sektöründe %39, toptan ticarette %31, turizm sektöründe %11, tarımda %16 oranında gerçekleşmiştir. Turizm kredilerinde artışın düşük kalmasının bir nedeni döviz kredisi hacmidir.

ANTALYA’DA TURİZMDE TAKİPTEKİ KREDİ ORANI %1

BDDK verilerine göre Antalya’nın takipteki kredi hacminin Türkiye ortalamasının üzerinde arttığını da görüyoruz. Ancak takipteki kredi oranı %2 ile %2,5 düzeyindeki ülke ortalamasının halen altındadır. Olumlu kredi performansı bireysel kredilerde görüldüğü gibi, turizm ve tarım gibi sektörlerimizin de yüksek kredi performansı dikkat çekmektedir. Turizmde takipteki kredi oranı Türkiye ortalaması %6,3 iken Antalya’da %1’dir. Tarımda takipteki kredi oranı Türkiye ortalaması %1,8 iken ilimizde %0,8’dir.

DAHA ADİL BİR DAĞILIM YÖNÜNDE ADIMLAR ATILMALI

BDDK verileri Türkiye genelinde kredi arzında genişlemenin 2021 yılı sonlarındaki kur ve girdi maliyetleri sıçraması döneminde gerçekleştiğini, ancak yılın ilk yarısındaki genişlemenin enflasyona göre son derece düşük kaldığını göstermektedir. Ayrıca, bankacılık sektörünün vergi sonrası kar hacminin yıllık %400, 6 aylık dönemde ise %82 oranında arttığı görülmektedir. Bu veriler ışığında kredi ve karlılık alanlarında daha adil bir dağılım yönünde adımlar atılmasını temenni ediyorum.