140'ıncı Kuruluş Yıldönümü ve KÖK Ödül Töreni konuşması

Odamızın 140. Kuruluş yıldönümü ve KÖK ödülleri törenimize hoşgeldiniz, onur verdiniz. Şahsım ve Odamız adına hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

3 Nisan pazar günü bizim yaş günümüzdür. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, 140. Yaşına girmektedir. Odamız, Antalya’nın en eski kurumlarından birisidir, belediye bizden bir süre önce kurulmuştur, Antalya’nın vilayet olması bile ancak 1924’tedir.

Bu 140 yılın bilançosu kesinlikle yüz ağartıcı bir bilançodur. Antalya 100 yıl önce işgalden yeni kurtulmuş bir şehirdi. İl olarak 1927’de nüfus bakımından Türkiye’de 28. Sıradaydık. 1975’de nüfusumuz Kars’ın gerisindeydi. Yüzyılda 28. sıradan beşinciliğe çıkmıştır. Sadece nüfus bakımından değil, ekonomide, istihdamda aynı yükseliş başarılmıştır.

Antalya’nın bugünlere gelmesinde katkısı olan herkesi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Antalya’ya hizmet etmiş, Odamızı kurmuş ve bugüne getirmiş herkesi minnetle anıyorum. Antalya’ya hizmet eden herkese ve bütün üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu vesileyle yıllardır Antalya’nın her meselesinde yanımızda olan Rifat Hisarcıklıoğlu başkanımıza, her çalışmamızda bizimle olan Sayın Valimize, Belediye Başkanlarımıza, Oda ve Borsa Başkanlarımıza, kamu kurumlarımıza, üniversitelerimize, birlikte projeler yaptığımız Mimar ve Mühendis Odalarımıza, SİAD’larımıza, Antalya’nın tarihine tanıklık eden değerli basın mensuplarına teşekkürlerimi sunuyorum.

Dünya ve Türkiye zor günlerden geçmektedir. Ukrayna’da içimizi acıtan bir savaş yaşanıyor. Barış sürecine katkı sağlayan bir ülke olarak bir anlaşmaya varılmasını ve her iki halkın huzur bulmasını diliyorum. Antalya, böyle bir zamanda Ukrayna’dan gelen insanlara ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda Rusya vatandaşları da yerleşmek ve yaşamak için ülkeleri yerine Antalya’yı tercih ediyor. Antalya’nın bir barış, huzur kenti olarak görülmesi bizi mutlu ediyor, gurur veriyor.

Ukrayna’daki savaş dışında ekonomide de zor zamanlar yaşadığımız açıktır. Enflasyon, girdi maliyetleri artışı, finansman sıkıntısı neredeyse bütün sektörlerimizin ortak sorunlarıdır. Üyelerimiz KDV indirimlerinin devam etmesini,  kredi ve istihdam desteklerinin artırılmasını beklemektedir.

Antalya son yıllarda turizmde üst üste darbeler aldı. 2016 yılında bir kriz yaşadık. Son iki yılda pandemi en çok Antalya ekonomisine darbe vurdu. Pandemi kayıplarımız halen devam ediyor, bu nedenle daha fazla kredi ve istihdam desteği talep ediyoruz.

Antalya ekonomisinin pandemiye rağmen büyük bir direnç gösterdiği de açıktır. Pandemi döneminde bile kurulan şirket sayısında dördüncü sırada olduk. İstihdamda Bursa’ya yakın bir düzeye geldik. Antalya’nın bu dinamizminin bir kaynağı aldığı göçtür. Son 20 yılda yabancılara satılan konut sayımız 100 bin civarındadır. Son 4 yıldaki satış ise 40 bine yakındır. Ülke dışından, ülke içinden gelen nüfusla birlikte sermaye de gelmekte, yabancı sermayeli şirketlerimiz artmaktadır.

Bu sayede Antalya olarak en zor zamanda bile geleceğe güven ve iddiayla bakabiliyoruz. En zor günde bile bize karamsarlık yakışmaz diyoruz.

Bununla birlikte bizim görevimiz teselli  ve gururlanmak değildir;  sorunları çözmek, en iyisini yapmaya çalışmak, Antalya ekonomisinin daha ileriye gitmesini sağlamaktır.  Ülkemizi, şehrimizi, kendimizi geçmiş yıllara göre değerlendiremeyiz. Zaman akıyor, teknoloji gelişiyor, dünya değişiyor. 

Odalar birliğimiz ve bizler bu değişime ayak uydurmak için şehirlerimizin, şirketlerimizin gelişmesine öncülük eden çalışmalar yapıyoruz.

Bazen, odanın bana ne faydası var diyen üyemiz oluyor. Oysa Odalar ticaretin tapusudur, noteridir, her şirketin belgesi bu odada tutulur. Biz sadece bir sektörün değil, bütün sektörlerin ve şehrin ortak menfaatini savunuruz. Küçük ve büyük sermayenin menfaatlerini dengeleriz. Ticaret ahlakını korumak, savunmak için çaba harcarız. 

Bundan 40-50 yıl önce şehirlerimizin altyapısı yoktu. ATSO ve diğer odalarımız şehirlerin gelişmesine öncülük etti. Antalya’nın eğitiminde, üniversitesinde, sanayi bölgelerinde, serbest bölgesinde, fuarlarında, hastanelerinde bizim katkımız var.

Türkiye’nin üretiminde, ihracatında bizim katkımız vardır. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği sektörlerimize ihracat kapıları açtı. Birliğimiz ve Odalarımız buna öncülük etti. Kalkınma ajansları kurulmadan önce illerimiz arasında işbirliğini oda ve borsalarımız geliştirdi. Turizmin gelişme aşamasında şehrimizin tanıtımına en fazla desteği biz sağladık. İhracat için URGE ve HİSER projeleri yaptık, halen sağlık turizmi projesi için çalışıyoruz.

2018’de Antalya 4.0 ile akıllı-dijital ekonomide ilerlemeliyiz dedik. Dijitalleşme ve e-ticaret konusunda Birliğimizin de desteğiyle çok şey yaptık. Tarımda dijitalleşme için Vodafone ile örnek projeler yaptık. Growtech fuarında tarımsal inovasyon yarışması düzenliyoruz. Sanayi, bilişim, tasarım alanlarında inovasyona destek için merkez kurduk. İnovatso’da yenilikçi projelere startup desteği de sağlıyoruz.  Inovatso’da anında öğrenme pilot projesi başlattık. Sosyal medya ile ticaret için facebook istasyonu kurduk.

Böylece Antalya e-ticaret yapan işletme sayısında da öne geçti. E-ticarette, bilişimde ve dijitalleşmede ilerleyen şirketlerimiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketleri arasına girdiler.

Kentimizde kültür ve sanatın gelişmesine bile hizmet ediyoruz. Şu son birkaç yılda Oda olarak Antalya Kültür Sanat’ı markalaştırdık. On yıl önce akla gelmeyecek sergileri Antalya’ya getirdik.

Pandemiye rağmen Mural Antalya projesiyle kent estetiği projesini gerçekleştirdik. Çünkü duvar resmi sanat eserleri kente estetik vermekte, kültürel-sosyal hayata, turizme canlılık getirmektedir.

Şimdi dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından birisi olan Rodin’in heykel sergisini de açarak Antalya’nın tanıtımına katkı yapacağız.

Ayrıca Cumhuriyetimizin 100. yılı Antalya simge eseri projesini de tüm kurumlarımızla birlikte yapmayı hedefliyoruz. Bunlar 140. Yılımıza yakışan projeler olacaktır.

2016 yılından bu yana turizmde yaşadığımız krizler Antalya ekonomisini güçlendirme, çeşitlendirme zamanının çoktan geldiğini göstermektedir. Antalya ekonomisi dijital ve çevreci dönüşümle yeni yatırım ve istihdam alanlarına kaymalıdır. Dünya ekonomisi yeni bir sisteme doğru gitmektedir. Ukrayna savaşı bunun bir parçasıdır. Borç krizi ve daha yüksek enflasyon riski artmaktadır. Dünya paranın olmadığı dijital ve döngüsel ekonomiye geçmek zorunda kalacaktır.

İklim değişikliği gıda güvenliğini öncelikli kılmaktadır. İklim değişikliğinin etkisini geçen yıl Manavgat yangınıyla kendi evimizde yaşadık. Manavgat ve Muğla’da ormanlarla birlikte yüreğimiz yandı. Yaraları sarmak için hala uğraşıyoruz.

İşte biz dünyadaki gelişmeleri de dikkate alarak 2021-2024 dönemi planımızda kendimize yeni hedefler koyduk.

Çevreci dönüşüm alanında Büyükşehir Belediyemiz, mimar ve mühendis odalarımızla büyük bir çalışma başlattık.  100’e yakın kurum ve kuruluştan uzman, öğretim üyesi, STK başkanı veya temsilcisi, kamu kurumlarımızdan temsilciler bu çalışmada yer almaktadır.

Sosyal girişimciliği, creatif sektörleri geliştireceğiz dedik. Networking ile bölgesel ticaretteki zayıflığımızı aşmayı hedefledik. Bunları söyleyip bırakmıyoruz. Genç Girişimciler Kurulumuz ve Habitat Derneği ile sosyal girişimcilik projeleri yapıyoruz. Kadın Girişimciler kurulumuz da bu yönde önemli projeler üretiyor.

26 Mayısta Batı Akdeniz Ticaret Buluşmaları ile networkingi içeren büyük bir buluşmayı gerçekleştireceğiz. Aynı zamanda Devlet Destekleri Zirvesini ve Sanayi Bakanlığımızla San-Tez proje pazarını da gerçekleştireceğiz.

Bu çalışmaları ileri götürmeli, il olarak mekânsal ve sektörel stratejiler geliştirmeliyiz. Bu konuda da Borsamız, ilçe odalarımız, SİAD’larımızla birlikte çalışarak Antalya ekonomisinin gelecek vizyonunu dünyadaki gelişmelere göre yeniden ele alacağız.

Bugün, kuruluş yıldönümüz vesilesiyle KÖK ödüllerimizi vermenin de mutluluğunu yaşıyoruz.

Bildiğiniz gibi biz üç yıl önce kuruluş yıldönümü törenimizle ödül törenimizi birleştirdik. Tören bütçelerimizle her yıl bir sosyal sorumluluk projesi yapmaya karar verdik. Bu eserlerde ödül alan arkadaşlarımızın isimleri yazılmakta ve Antalya tarihine kazınmaktadır. Yani ödül alan arkadaşlarımızın adına her yıl Antalya’ya bir armağan vermiş oluyoruz.

İlk yıl Antalya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne spor salonu yaptık. İkinci yıl Aksu Uçak Bakım Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne bir tesis kazandırdık. Bu yıl da Odamızın 140. Yılı ve 2022 yılı KÖK Ödül töreni vesilesiyle Kemer’e güzel bir eseri kazandırdık. Bu sabah Kemer ilçemizde bu güzel eserin açılışını yaptık. 

ATSO olarak geçmişte üyelerimize sadece vergi, ihracat, istihdam gibi kriterlerle ödül veriyorduk. Üç yıl önce Kente Önem Katanlar, yani KÖK ödülleri ismiyle bir yenilik daha yaptık.  Geleneksel ödüllerimize yeni ödül alanları ekledik. İnovasyon ödülü, bilim, kültür ve sanat ödülü, Antalya araştırması ödülü, eğitim, basın, çevre ödülü, sosyal girişimcilik ödülü ve dijitalleşme ödülü gibi yeni dallarda ödüller vermeye başladık. Çünkü vergi, ihracat, istihdam dışında bu dokuz alan kentin ve ülkenin gelişmesini sağlayan en önemli alanlardır. KÖK ödülleri aynı zamanda bizim bu dönemki vizyonumuzu ortaya koyan ödüllerdir.

İşte bugün 140. Yaş günümüzün, KÖK ödüllerinin, Kemer Eğitim ve Kültür Merkezi projesini tamamlamış olmanın ve en önemlisi bu güzel beraberliğin mutluluğunu yaşıyoruz. Pandemi koşullarına rağmen, risk alarak, fedakarlık yaparak, büyük gayretlerle çalışmaya devam ettik. Projeler bittikçe, bir şeyler yaptıkça duyduğumuz mutluluk bütün yorgunluğu unutturuyor.

Türkiye ve Antalya ekonomisi sizlerin sayesinde ayakta durmaktadır. Antalya sizler sayesinde gelişmeye devam edecektir. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası sizler sayesinde büyük, köklü, kurumsal kültürü olan bir kurumdur. 

Bu inançla ödül alan üyelerimizi ve arkadaşlarımızı tekrar bütün kalbimle kutluyorum, kentimize değer ve önem kattıkları için teşekkürlerimi sunuyorum.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odasını başarılarla 140. Yılına getiren herkese şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete intikal etmiş olan büyüklerimize ve dostlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaşayan ve bugün aramızda bulunan başkanlarımıza, üyelerimize tekrar teşekkür ediyorum. Törenimizi onurlandıran ve Antalya birlikteliğine güç veren tüm başkanlarımıza bütün katkı ve destekleri için teşekkür ediyorum. Odamızın bu çalışmalarını yürüten, işlerinden fedakarlık ederek sektörleri ve şehirleri için çalışan yönetim kurulu üyelerimize, meclis üyelerimize, komite üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum.

140'ıncı yıl eserlerimiz Antalya’mıza hayırlı olsun. Ülkemiz, şehrimiz ve Odamız hep güzel günler, hep yeni başarılar yaşasın. Birlik ve beraberliğimiz güçlenerek devam etsin.

SaÄŸolun, varolun.